23 Aralık 2010 Perşembe

haftada 2 kitap projesi 4.hafta

çok moralim bozuk çoook. korsan kralımı sıranın altında unuttum geçen hafta :( ve kayboldu :((
hemen bu haftanın kitaplarını verip gidiyorum biraz da ağlıycam kitabıma :(

13 Aralık 2010 Pazartesi

haftada 2 kitap projesi 3.hafta

evet biliyorum biraz geç kaldım ama merak etmeyin sadece yazı geç kaldı ben kitaplarımı yinede okudum :) eğer vakit bulabilirsem ve çoook harika kesin okuyun dediğim bir kitap olursa yorum işine de girebilir(miy)im. Bilemiyorum. Bu iş bana göre değil aslında, hiç değil ama deniyorum işte :) evet eğer hala burayı takip eden birileri varsa bu yazının aslında 8.aralık çarşamba yayınlanması gerekiyordu ama ne demişler geç olsun güç olmasın :)

bu hafta Unutulmuş Diyarlar/Değişimler serisine geçiyoruz. ilk kitap ork kral, ikincisi ise korsan kral üçüncüsü de hayalet kral olacakmış. gümüş sınırların yeniden şekillenmesine şahit oluyoruz bu seride ve sanırım bu yüzden değişimleri anlattığı için serinin adı değişimler :))

yeni bir keşifte bulundum birde. the pretty reckless - make me wanna die

1 Aralık 2010 Çarşamba

baylan pastanesi



Geçen cumartesi Kadıköy'e gidince sadece imza günüyle yetinmedik tabi, gezdik birazcık :) ara not: Cenk Bey sağolsun Fransız tatlılarına merak sarmış durumdayız ve evde yapılamadıkları için sürekli merak içersindeyiz. Neyse gezerken gezerken bir pastanenin önünden geçiyoruz. Esmanur Aaa! Macaron var. Ben çok merak ediyorum, sen hiç yedin mi? dedi. Yok yemedim bende merak ediyorum diyince daldık Baylan pastanesine. Tabi tahminlerimizin çok üstünde bir fiyatla karşılaşınca eheem biz çıkalım o zaman olduk. Kasadaki beyefendi de sağolsun birer tane ikram edelim hanımlar dedi. Teşekkür ettik. Esmanur beyaz olanını aldı ben krem rengi olanı. Dışı çıtır içi yumuşacık dolgulu bir tatlı macaron. Bizim acıbadem kurabiyesini andırıyor. Zaten sonradan öğrendikki badem tozuyla yapılıyormuş. Benimki kahve aromalıydı, Esmanur pek anlayamadı tadını, sonra kasadaki adam bakıp yalnız hanımefendi o beyaz olan konyaklıydı dedi. :)) Esmanurun dilini dışarı çıkarmış tükürme, kusma arası suratı tam fotoğraflıktı. Bir yandan da kasadaki adam bana göz kırpıyor. Şaka yapıyorlar dedim de dükkanın ortasına tükürmedi. Haftanın en iyi günüydü. Gerçekten eğlenceliydi.

H.K.Ş

haftada 2 kitap projesi 2.hafta


geçen haftanın kitapları çerez gibi gitti hatta bu haftanın kitaplarını da az buçuk taciz ettim. :)

27 kasım cumartesi hayatımın en güzel günlerinden biriydi. Emrah Serbes'in imza gününe gittim. Sanırım ahir ömrümde 1 kişiye olsun hayran olabileceğim. Tabi kitapları henüz okumamıştım. Aslında sadece Erken Kaybedenler'i okumuş diğerlerine sadece bir göz atmıştım. Çünkü benim bir kitabı okuyabilmem için önce elimin altında bir süre gezmesi, çantama, parmak izlerime alışması, sigara paketinin altında beklerken sıkılmamayı öğrenmesi gerekiyor. Tabi bu sırada dışarıdan bazı densizlerin yorumlarına maruz kalabiliyor.

Her temas iz bırakır'ı okumadan önce alıştırması yapıyordum. Armutlu'ya giderken yanımda götürmüştüm. Plajda güneşlenirken okunacak kitap olmadığını bende biliyorum ama onun bana alışması gerekiyordu, benim de ona alışmam... Tam o sırada pat! bir arkadaşımın annesi gördü kitabı.
-Aaaa bunun dizisi var dedi.
Ben büyük bir hevesle, gayet meraklı bir şekilde
-Aaaa nasıl ki? diye sordum. Sormaz olaydım
Vay efendim, çok sıkıcıymış, hikaye kilitmiş, kitabı da sıkıcıymıştır büyük ihtimalle derken bende bir uzaklaşma, bir okuma fetreti hüküm sürdü. Bunun üstüne benden önce kitapları erkek kardeşimin okuması işi hepten bozdu. Onun benden önce okuduğu kitapları asla bitiremiyorum. Bir "curse" durumu vaki...

Tabi imza günü bu tabuları komple yaktı , yıktı. su içer gibi içtim kitapları :) Sigaraları yiyen, kitapları içen bir kadın olarak tarihe geçeceğim sanırım :) Gerisi tırişka. Bu haftanın kitapları da Her Temas İz Bırakır ve Son Hafriyat.

H.K.Ş