13 Şubat 2013 Çarşamba

sıfır


bana etkinlik verin, gezme verin, oyalanma verin. bu böyle gitmez!

demin saydım 17 dizi var takip ettiğim! en son ne zaman kitap okuduğumu hatırlamıyorum. iyi ki arkadaşlarım var da ara sıra sinemaya tiyatroya fln götürüyorlar beni.

ben ne ara böyle bilgisayar karşısında salya akıtma aşıklısı bir insan oldum. hayır enteresan olan eskiden daha az vakitte daha çok şey yapardım. buraya yazı yazardım, facebookta twitterda arkadaşlarımla sosyalleşirdim, haberlere bakardım, yeni şarkılar filmler keşfederdim. neden böyle oldu?

bunu da cevap istediğimden fln buraya yazmadım. ona göre! zencefilli çay iç, sırtını sıcak tut, mandalina ye, doktora git, antidepresan kullan gibi tavsiyeler verecek olanlara da kafa atarım. çok pis atar yapasım gelmiş belli ki. neyse biraz rahatladım gibi.

sonuç olarak ben neredeyse 1 yıldır kısmen ölüyüm. vücudum sağolsun muntazaman çalışıyor. hala manyakçasına kilo alıyor, üşütüp hasta oluyor, tırnaklarım uzuyor, saçlarım uzuyor, ben kestirdikçe, ondan da bi bıkkınlık geldi. ama vücutta problem yok yani. çalışıyor gayet. sorun kafada.

benim beynim kalmamış meğersem. gayet mümkün aslında. çünkü ben kafamı çalıştırmam gereken bütün olayları üniversite bitene kadar hallederim diye planlamıştım, o noktadan ilerisiyle alakalı en ufak bir plan yoktu. baya bildiğin kara deliğe düştüm üniversite bitince. hala da oradayım ama tünelin ucunda bir ışık var. bindik bir alamete bakalım nereye gidiyoruz.

olur da bu tünelden çıkarsam da çıkacağım yer bambaşka bir evren olacak. herkesin sorumluluklarını almaya başladığı, her şeyin ciddileştiği, metabolizmalarımızın bile daha yavaş çalıştığı bir evren. kabullenmek istemiyorum ama galiba büyüyoruz sayın okuyucu.

offfff tamam daha fazla moralim bozulmadan gidip dizi izliyim iki bölüm daha, çekirdek çitleyip çay içerekten. hayaller ve planlar bir süre daha bekleyebilir. bir yere kaçmıyoruz neticede!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder